Derken üniversite denen o hayat yolu ayırır dostların yolunu. Aslında sadece üniversiteyle ayrılmaz dostların yolu. Evlilik denen o kutsal müessese girer araya bazen. Değişmiştir dostun bakışı, sesi, hisleri...Sanki sen onu hiç tanımamışsın, sanki hiçbir sırrını anlatmamış da saklar sorununu senden. Kadın olmuştur artık sen genç kızlığında kalan bir yolcusundur. Ne yaşanırsa yaşansın ilk bilen sen iken sen bilmemesi gereken olmuşsundur birden bire. Anlayamazsın ... Düşünür, düşünür bir türlü bir yere koyamazsın. Grileşir Dost kelimesi bilincinde. Puslanır anılar birden bire. Her birinin tozlarını silersin anıların mahsun bir yüzle kaldırırsın raflara. Dost bilmez senin üzüntünü. Ya da belki o da üzülür için için ama saklar nedense. Konuşmalarınızda eskilere özlemden göz pınarlarından bir iki damla yaş akar karşılıklı; teke düşürülür gizlenir kendi göz yaşı. Araya aylar girer, yıllar girer akılda kalan tek bir soru vardır;
Sevgilerimle...
ne anlamlı bir yazı...kalemine sağlık canım
YanıtlaSilteşekkür ederim edoşumm :) yazıyı çok iyi anladığını biliyorum :)
Silgerçektende yaşadık bunları
YanıtlaSilgüzel özetlemişsin
lisede aynı lokmayı paylaştığın dostunla ötekileşme süreci can yakıcı bir süreçti :((
takipteyim
HOŞGELDİİİİN :)
maalesef yaşadık tülaycığım keşke yaşanmasa hiç böyle şeyler. ben de takipteyim :)
SilAcı ama gerçek herşey o yıllardaki gibi masum kalsa keşke dimi. Çok güzel olmuş yazınız bazen bunlarla yüzleşmek alıp götürüyor insanı. Hoşgeldiniz artık sıkça misafiriniz oluruz sizin.
YanıtlaSilhoşbulduk öncelikle... ben çok misafirperver bir kişiliğimdir o yüzden bol bol gelebilirsiniz :) dostluklara gelince evet hiçbirşey eskisi kadar masum kalmıyor ne yazık ki... sık sık görüşmek dileğiyle...
Sil